Aşırı olmasa da muhafazakar ailenin içinde dünyaya gelmiştim. Babam oğlu olsun isterdi ama ortaya benim gibi koca sikli azgın patronum kızlığımı patlattı hikayesi anlatan bir kız çıkmıştı. O yüzden filmlerdeki baba kız figüründen aşırı uzaktık. Baba sarılıp kızım dediği anlar bile sayılıdır, varın gerisini sizler düşünün. Daha liseye giderken başıma türbanı geçirmişler, asla açılmayacaksın demişlerdi. O kadar basit düşüncelerle büyütülmüştüm ki resmen erotik hikayeler gibi platformlardan bir haber yaşıyordum. Ergenliğim de bir de sivilce belası musallat oldu. Zaten çok da seksi olmayan vücudum çirkin bir yüzle hayatına devam etmek zorunda kaldı. Tek bir sevgilim olmadığı gibi erkek arkadaşım da olmadı.
İki yıllık büro yönetimi ve sekreterlik okumuştum çünkü evimize en yakın olan üniversitede bana uygun tek bölüm buydu. Daha uzağa gitme imkanım yoktu. Hatta bana uygun biri çıksaydı şimdiye kalmaz muhakkak evlendirirlerdi. Evden okula, okuldan eve tadındaki hayatıma renk katan tek şey işe girip çalışmam oldu. ‘Baba boş boş duracağıma girip bir yerde çalışayım bari’ düşüncesini kendisine empoze etmem epey zordu. Fakat çalışacağım yer tandık bir yer olmalıydı. Neyse ki babamın ahbaplarından biri olan Selçuk amcanın hukuk bürosu vardı. Kendisiyle birlikte 30’lu yaşlarında yakışıklı, bekar olan Erdem Abi vardı. Tabi ismi gibi erdemli biri değildi. Bunu fark etmem biraz zaman almıştı.
Sürekli Temasta Bulunan Erdem Abi
Normalde de konuşurken insanlara dokunmayı seven biriydi. Yani öyle göte başa elleme değil, koluna filan da olsa temas olsun isterdi. Bunu yaparken insanları büyülediğini filan düşünürdüm. Çünkü boşanma avukatıydı ve gelen müvekkillerini güvende hissettirirdi. Şimdi düşünüyorum da kesin onları da sikiyordu. Neyse! Saf, erkek nedir bilmeyen ben, Erdem Abinin bana işi öğretme serüvenini hiç kötüye yormamıştım. Fakat elini kolunu öyle yerlere koyardı ki ne yapıyorsun diyemez fakat mevcut durumdan da rahatsız olurdun. Kaç defa koluyla göğüslerime elledi inanın saymayı bıraktım. Çalışırken yanıma gelir, sikini sırtıma filan yavaş yavaş bastırmaya başladı. Sertleştiğini hissederdim ama bunları böyle birine anlatsam hem ben suçlanırdım hem de babam beni yaşatmazdı. Hal böyle olunca erotik hikayeler başıma gelene kadar hiç sesim çıkmadı. Yalan yok, bir erkeği böyle yakından hissetmek de beni gururlandırıyor veya hoş hissettiriyordu diyelim.
Bir keresinde arkamdaki dolaba yönelmiş, dava dosyalarından birini arıyordum. Alt tarafa bakmak için domaldığımda arkamdan yavaş yavaş sikini sürttüre sürttüre geçti. Hemen doğruldum elbette o dosya orada değildi, şurada olması lazım diyerek diğer dolabı açıp alttan dosyayı aldı. Halbuki bana solda diyerek zaten yönlendiren de oydu. Niyetini artık anlamıyor değildim, içten içe hem hoşuma gidiyor hem de rahatsız ediyordu. Bozuntuya vermedim o an, koca sikinin kabarıklığı kumaş pantolonundan rahatça anlaşılıyordu. Keza kendini de bozuntuya vermeyip dosyayla yanıma yaklaşmış, yine koluyla mememe dokunuyordu.
Vallahi Yanlışlıkta Kucağına Oturdum Erdem Abi
Aslında sex hikaye okuyanlar illaki yazdıklarımdan kötü bir niyetim olmadığını anlıyordur. Fakat Erdem Abi öyle değildi, sinyal vereyim vermeyeyim her türlü zaten bana sırnaşıyordu. Misafirlerimizi oturttuğumuz koltuğun yakınlarındaydı. Benden bir bardak su istemiş, elindeki telefonunu kurcalıyordu. O sırada ofisin telefonu çaldı. Arayan müşterilerden biriydi. Genel bilgi ve randevu almak istiyordu. Bense o sırada hem telefonda konuşuyor hem de elimdeki suyu Erdem Abiye veriyordum. Ayakta camın kenarındaydı, ne ara gidip koltuğa geçti anlam veremedim. Benim arkam da dönüktü, kapıya doğru bakıyordum. Telefonu tam kapatıp koltuğa doğru kendimi bıraktım ki altımdaki Erdem Abiyi hissettim. Şerefsiz hiç ses etmemiş, tutmaya bile çalışmamıştı. Neticede işe başladığımdan beri arzuladığı tek sahne belki de buydu. Tabi afallayıp iyice kucağına yerleşmiş oldum. Şaşkınlıktan ne yapacağımı bilemiyordum, Erdem Abi ise kollarını açıp belime doğru atmış, kalçasını hareket ettiriyordu. Resmen hızlıca sertleşen sikinin götüme girdiğini anlayabiliyordum. Ben durdukça bu kabarıklık daha da artıyordu.
Ay çok pardon Erdem Abi, vallahi fark etmedim seni diyerek ayağa kalkmaya çalışıyordum ama her hareketimde biraz daha gömülüyordum. Sakin kızım sakin, diyerek desteğiyle birlikte beni ayağa kaldırdı. İster istemez gözüm yine kocaman olan sikine ilişti. Bunu fark edince karşılıksız kalmayıp elini sikine götürdü. ‘Hiç bakma öyle, yumuşacık görünce kendini tutamadı’ diyerek gülmeye başladı. Bense o sırada farkında olmadan dudaklarımı emiyor, dişlerimin arasına filan alıyordum. Bunu fark ettiğinden yakınlaşmış, ‘Ne oldu, hoşuna mı gitti yoksa’ diyerek elimden tutup bu sefer yanına oturtmuştu. ‘Yok Abi, ne diyorsun, ne hoşuna gitmesi…’ derken elimi alıp hepten belirginleşen sikinin olduğu yere doğru elimi bıraktı. Hissediyordum ve bırakmayı istemiyordum. Parmaklarımı biraz oynatıp iyice hissettim. Erdem Abi rahat durmuyordu, sırtımın arkasından uzandırdığı elini bluzumun üstünden mememe doğru atmıştı. Ceylan misali ürkütmeden yokluyordu. O an gerçekten erotik hikaye yaşayacağımı bilmiyordum. Daha doğrusu ne yaşandığını idrak edemiyordum. Hayatı boyunca sikişmemiş, daha bakire olan bir kızın öylece donup kalması kadar doğal bir şey olmaz!
Elini vücudumda hissettikçe karşı koymayı bırakmıştım, fermuarının arasından çıkarttığı damarlı, aşırı geniş koca sikini başımdan ittirerek ağzıma sokmuştu. Nasıl yalayacağımı bilmiyordum, dondurma gibiydi zaten. Yani tadı öyle değildi ama o kafaya girmiştim. Önce sikinin kafasını daha sonra da bütün hepsini ağzıma doğru soktum. Hatta gırtlağıma geldiğinden öğürmeye başladım. Salyalarım sikinin üstüne doğru iyice bulaşırken o bastırmaya devam etti. Bluzumu çıkarıp ufak memelerimi saklayan ufak sutyenimin askısını çıkardı. Artık memelerim ortadaydı, altımda sadece kot pantolonum vardı. Öpüşmeye başlamıştık. Yine ilk defa öpüşüyordum ve dudaklarını emiyordum. Daha doğrusu kendimi ona bırakmıştım. Nasıl yönlendirirse onun yaptıklarını tekrar ediyor gibiydim. Azgın patronumun hızlıca nefes alışverişleri yerinden çıkacakmış gibi olan kalbimin yanında zor işitiliyordu. Birazdan erotik hikayeler yazacaktı ama büyük ihtimal farkında değildi.
Ayağa kalkıp pantolonunu indirdi. Koca siki gibi taşakları da kocamandı. Salınmış vaziyette tam gözümün önünde duruyordu. Beni de ayağa kaldırdı. Dudaklarımı, boynumu öptükçe beni anlam veremediğim tuhaf duygulara itiyordu. Mememi yalamaya başladığında boşaldığımı filan hissettim, yani aşırı rahatlamıştım. Dizlerinin üzerine doğru çökerken pantolonumun düğmelerini açtı. Altımdaki Bugs Bunny temalı siyah külotumu çıkardı. Bacaklarımı hafif aralayıp ellerini kalçama atıp kafasını resmen amıma soktu. Öyle güzel muamele çekiyordu ki yani boşalmamak imkansızdı. O kadar azgın bir adamın neden yatırıp sikmediğini o an için sorgulamıyordum. Sadece kendimi bırakmış şekilde zevkime odaklanıyordum. O beni yaladıkça bacaklarımın da kontrolünü kaybetmeye başladım. Kendimi koltuğa doğru attım, üzerime gelen patronum bacaklarımı aralayıp kocaman sikini usulca soktu. O kadar canım yandı ki yavaş yavaş diye bağırmadan duramadım. O sırada korktu ve ağzımı kapattı. Fakat durmadı! Sikini soktuğunda içimde bir şeyler koptu gitti. Her köklediğinde organlarım yer değiştiriyor gibiydi. Tuhaf bir ıslaklık, sıcaklık hissediyordum ama ne olduğunu da bilmiyordum. Orgazm olmuştum, çok geçmeden de kendisi sikini içimden çıkarıp ağzıma, göbeğime doğru fışkırtmaya başlamıştı. O kadar seri attırıyordu ki donup kalmıştım. İlk sex hikayesi böyle tecavüz tadına olsun istemezdim ama patronum Erdem Abinin sikini tatmak da hiç fena değildi.
